19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği tahmin edilen konağı yaptıran kişiye dair farklı bilgilere rastlansa da, bu kişinin Papa Danil olduğu düşünülmektedir. Konak adını, mübadeleden bir süre sonra eve yerleşen ailenin soyadından almıştır. Orijinalinde ev olarak tasarlanan konak, günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılmıştır. İki katlı ve iki yapıdan oluşmaktadır.
Konağın bodrum ve zemin katında şırahane ve bezirhane gibi kayadan oyma çeşitli mekanlar bulunmaktadır. Açık avlulu olan konağın kuzey cephesinde, iki katlı revak düzenlemesinden geçilerek ulaşılan giriş kapıları vardır. Batıdaki yapının kat silmelerindeki bitkisel süslemeler ve istiridye motiflerinden oluşan taş konsolcukların yanı sıra pencerelerin etrafını saran dantel gibi işlenmiş taş oymacılığı dikkat çekmektedir. Konağın yığma teknik ile yapılan duvarlarında taş; kapı, tavan ve pencerelerinde ise orijinalinde ahşap malzeme kullanılmıştır.
Konağın üst kat kapı girişinin üstünde eski tip tabanca, tüfek ve hançer resimleri dikkat çekicidir. Yapının içerisinde bulunan iki resimden biri başodanın sokağa bakan kuzeybatı duvarında, pencere ile tavan arası saçağı arasındaki yüzeyde bulunur. Burada tam olarak neresi olduğu belli olmayan bir Avrupa şehri manzarası betimlenmiştir. Diğer resim ise bu resmin karşısındaki güney duvarda üzeri süslemeli niş içerisinde bulunan sahil manzarasıdır. Nişin kubbe kısmından aşağı doğru inen kırmızı perde tasarımı, resme bakan kişiye adeta bir pencereden bakıyor izlenimi vermektedir. Bu haliyle resim, Mustafapaşa’da yaşayan ve deniz özlemi çeken birinin hayalini yansıtıyor gibidir.