Kalaşa Mevkii’deki Kiliseler

Kalaşa Mevkii’deki Kiliseler:

Eskiden “Galasa/Kalasa” olarak isimlendirilen bugünkü Kalaşa Mevkii’nde, orijinal adı ve tarihleri tam olarak bilinmeyen kayaya oyma kiliseler yer almaktadır. Bu civarda olduğu belirtilen kiliseler şunlardır: Paraskevi ve Panteleiomon, Eustathios, Poterida ve Aziz Haralambos kiliseleri. Bu kiliselerden ikisi, S. Pekak’un yayınında (2009) “Kilise I” ve “Kilise II” olarak isimlendirilmiştir.

Kalaşa, Kilise I:

Bunlardan ilki, Kilise I olarak tanımlanan büyük boyutlu kilisedir. Kilisenin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmese de, naosa iniş yapılan merdivenli dehlizin batı duvarındaki bir kitabeye göre 1905’e tarihlendirilebilir.  Kiliseye giriş, yuvarlak kemerli bir kapıdan sağlanmaktadır. Buradan beşik tonozlu bir mekana ulaşılmakta ve ‘L’ biçiminde bir merdiven vasıtasıyla aşağıya, kilisenin naos (ana ibadet mekanı) bölümüne ulaşılmaktadır. Yaklaşık kare planlı naosu olan kilise, üç apsisli ve üç neflidir. Her üç nefi de düz tavanla örtülüdür. Ana ibadet mekanının kuzey duvarının doğu köşesindeki boya ile yazılmış kitabe, kilisedeki en dikkat çekici unsurlardan biridir.  Boyayla yazılmış olan Yunanca yazıtın içeriği, bunun bir mezar yazıtı olduğunu göstermektedir: “Tanrı’nın Sevgili Kulu Basileios Burada Gömülüdür”.

Kabartma tekniğinde veya doğrudan duvar üzerine boya ile yapılmış olan bezemeler ise, kilisede sanatsal olarak en fazla dikkat çeken özelliktir. Süsleme programında haç, hayat ağacı gibi tasvirler yer almaktadır. Renkler oldukça canlıdır ve ağırlıklı olarak, çivit mavisi, hardal rengi ve kırmızıdan oluşmaktadır.

Kalaşa, Kilise II/Aziz Eustathios Kilisesi:

Kilise I’in yaklaşık 500 metre doğusunda bulunan bir başka kayaya oyma kilise daha vardır. Ana ibadet mekanının kuzeybatısı tamamen yıkılmış olan kilise günümüzde çok iyi durumda değildir. Kilisenin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir ancak, yapının oyulduğu kaya kütlesinin kuzey cephesine 1848 tarihi yazılmıştır. Sonradan yazıldığı anlaşılan grafitti tarzındaki bu yazıta bakılarak, kilisenin bu tarihten önce var olduğu düşünülebilir. Kilisenin güneyinde tek apsisli bir ana ibadet mekânı vardır. Kuzeyde ise, ana ibadet mekânından bir paye ile ayrılan bir paraklesion mekânı bulunmaktadır. Kilisenin güneyinde ayrıca, aynı kaya kütlesine oyulmuş olan bir mekân daha bulunmaktadır. Bu mekânın hangi amaçla kullanıldığı bilinmemektedir.

Mevcut durumunda kilisede saptanabilen tek duvar resim örneği, naosun güney duvarında yer almaktadır. Bu resim, duvarın üst seviyesinde çerçeve içine alınmış iki panodan doğuda olanıdır. Panodaki tasvirler yoğun tahribattan dolayı anlaşılamamaktadır. Resmin alt kısmındaki yazı şeridindeki Yunanca isimler okunduğunda ise, burada bir zamanlar Aziz Eustathios ve ailesinin resmedilmiş olduğu tespit edilmiştir. Bizans döneminde Kapadokya’daki kiliselerde sıklıkla resmedilen azizin bölgedeki saygınlığının Osmanlı döneminde de devam ettiği görülmektedir. Bu panelin hemen batısındaki çerçeve içine alınmış panoda ise bir yazıt olmakla beraber, yazıt bir bütün olarak anlaşılabilir durumda değildir. Kilisedeki aile portresinden yola çıkarak kilisenin orijinalinde Aziz Eustathios’a ithaf edildiği düşünülebilir.

Kilisedeki bir diğer yazıt, kilisedeki en dikkat çeken unsurlardan biridir. Naosun kuzeyindeki kayaya oyulmuş payenin başlığının batı yüzündeki üç satırlık Yunanca yazıtta, “Buraya her kim isim yazarsa Kurul tarafından katı bir şekilde cezalandırılır” yazmaktadır.