Ana giriş kapısının üzerindeki kitabeye göre 1853 yılında inşa edildiği anlaşılan konağın mübadeleden önceki sahibi, köyde “Kara” lakabıyla tanınan Nikolati Rizos’tur. Nikolati, bugün Mustafapaşa ile ilgili en çok bilgi sahibi olmamızı sağlayan Serafim Rizos’un dedesidir. Serafim Rizos, mübadele kararının hemen sonrasında köyün fotoğraflarının çekilmesine ve daha sonra, Yunanistan’da bir kitap olarak yayınlanmasına öncülük etmiştir.
Öncesinde ev olarak kullanılan konağın bir kısmı özel mülkiyettedir. Bir kısmı ise, konağın en renkli simalarından olan Serafim’in ismiyle (“Seraphim” şeklinde), otel olarak hizmet vermektedir. İki katlı olan konağın, sadece gösterişli kapısı ve avlusundaki çeşmesi orijinal olarak kalmıştır. Kuzey cephesinde yer alan ve konağın orijinal giriş kapısı olan, kemerli ve çift kanatlı ahşap kapı üzerinde mermere yazılmış bir kitabe bulunmaktadır.
Kitabede Yunanca şu ifadeler yer almaktadır: “İnsanoğlu, eğer dostsan hoş geldin. Düşman ve kötü niyetliysen bu kapıdan uzak dur. (Konak) bugün benimdir, yarın başkasının olacaktır ve hiçbir zaman hiç kimseye ait olmayacaktır 1853”. Kapının iki tarafında ayrıca, sarıya boyanmış aslan ve yıldız kabartmaları dikkat çekmektedir. Bu kapıdan açık bir avluya girilmektedir. Avlu içinde ise, konak ile aynı yılda yapılmış, iki tarafında sütunceler olan sivri kemerli bir çeşme mevcuttur. Arkalı ve önlü olarak yapılan ve yörede tek örnek olan çeşme, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır.
